21 Mart, 2016

o bir andaç yazısı...

İzmir'i bu kadar çok sevmeme özlememe her bulduğum boşlukta kaçıp İzmir'e gelmeme neden olan kişi bu yazıyı yazarken seninle çıktığım bu yolculuk...

Kızlar kahvesinde yudumladığımız soda, deniz kenarında martıların huzurunda paylaştığımız balık ekmek, bostanlı yolunda bisiklete binmek, bir şey olduğundan değil de sırf geyik olsun diye saatlerce konuşmak, derste uyuklamak pahasına sabahlara kadar sen seviyorsun diye çay içmek, açılmamış kanepede iki büklüm sarılarak uyumak, tek kişilik battaniyeyi paylaşmak, tam ayrılacakken dönüp tekrar bi şeylerden bahsedip bir türlü ayrılamamak...

Unuttuğum anıları tekrardan hatırladığımda burnumun direği sızlarken, sesini duyduğumda gülümsediğim, fotoğrafına baktığımda hüzünlendiğim, aramızda kilometreler olmasına rağmen daima yanımda hissettiğim pek bi sweetheart Şeymam... 

Hep benimle ol, ol ki gülesin. Gül ki seninle bende güleyim, güleyim ki dişlerimi görebilesin :)...

Hiç yorum yok: