22 Mart, 2025

Yaş 34 çünkü

insanın her yaşadığı gerçekten de onu bir yerden alıp başka yere götüren bir araç. Her kararı öğrenilecek bir ders, Her öğrendiği bir sonraki imtihan için güçlendirici güç gibi. Her biten yaş bir öğreti, yol aldığımız her insan durakta inecek yolcu gibi. Ne zaman okumuştum hatırlamıyorum. Hayattan alman gereken dersi öğrenene kadar sınanırmışsın. Farkettiğinde bitermiş. Öyle bir zamandayım bende. Bir şeyleri boşvermeyi öğrendiğim için mutluyum. Ben bunları asla yapmam dediğim her şeyi yaptığım için pişmanım. Yeni başlangıçlara hazır olduğum için heyecanlıyım. Gururumu tekrar kazandığım için şanslıyım. Bir imtihan gelince başka yerden gelmez sanırken, evladımla sınanırken ve her şey kabulümken ben kendimi saygısızlığa ve sevgisizliğe layık görürken, sevgi dilenirken Allah ın beni bu gafletten uyandırmasına seviniyorum. Başıma gelen her şeyi kabul ediyorum. Yeni hayatımda kolay imtihanlar diliyorum. En çok da farkındalık yaşadığım için şanslı hissediyorum. Yeni yaşımın getirdiği öğretileri de kabul ediyorum. Iyi ki varsın.

07 Ocak, 2024

Her şey

Bir sürü zaman geçmiş, büyümemişte yaşlanmışım gibi. Gelişmememişim de cahilliğimle yüzleşmişim gibi. Öğrenmemeşim de bütün duyularımı kapatmışım gibi. Biliyorum saf mutlulukta yok. İyilik güzellik de. Nasılsın diye sorulan bir soruya iyi ya demişim de asla iyi olmamış gibi. En sevdiğim şeyler ucuz basit kalmış. Okuduğum kitapları unutmuşum. İzlediğim dizileri unutmuşum. Yıllar önce izleyip yorum yaptığım filmleri bile unutmuşum. Sevdiğim insanlar ölmüş ve yıllardır görmemişim. Korkularım bile aynı kalmamış. Umuttan nasıl bahsedeyim? Sevdiğim insanlar büyümüş ve ben onları hiç sevmemiş gibi hissediyorum. Uğruna canımı veririm diye yazdığım insanı görünce görmezden gelmeyi öğrenmişim. Ne büyük hayallerle büyütecektim kızlarımı. Hepsi kendimi kandırmacaymış. Yeniden başlamak buraya yazmak mı? Neden kendimi her kaybettiğim de burada buluyorum kendimi?

21 Mart, 2016

o bir andaç yazısı...

İzmir'i bu kadar çok sevmeme özlememe her bulduğum boşlukta kaçıp İzmir'e gelmeme neden olan kişi bu yazıyı yazarken seninle çıktığım bu yolculuk...

Kızlar kahvesinde yudumladığımız soda, deniz kenarında martıların huzurunda paylaştığımız balık ekmek, bostanlı yolunda bisiklete binmek, bir şey olduğundan değil de sırf geyik olsun diye saatlerce konuşmak, derste uyuklamak pahasına sabahlara kadar sen seviyorsun diye çay içmek, açılmamış kanepede iki büklüm sarılarak uyumak, tek kişilik battaniyeyi paylaşmak, tam ayrılacakken dönüp tekrar bi şeylerden bahsedip bir türlü ayrılamamak...

Unuttuğum anıları tekrardan hatırladığımda burnumun direği sızlarken, sesini duyduğumda gülümsediğim, fotoğrafına baktığımda hüzünlendiğim, aramızda kilometreler olmasına rağmen daima yanımda hissettiğim pek bi sweetheart Şeymam... 

Hep benimle ol, ol ki gülesin. Gül ki seninle bende güleyim, güleyim ki dişlerimi görebilesin :)...