Konuşmalarımı hiçbir zaman kontrol altında tutamam. Ne konuşmam gerektiğini düşünmem. O an aklıma geldiği gibi konuşurum. Daha doğrusu hiçbir zaman düşündüklerimi söyleyemedim, geçmişim de, şuanım da ve geleceğim de de(içime doğuyor)… Tabi bu beraberinde birçok sorun getirmekte; Kırgınlıklar, pişmanlıklar ve gaflar… ama karşımdaki bilmeli kurduğum kırıcı cümleler, benden önce kurulan cümlelerle doğru orantılı… ve şuan öyle hissediyorum demek. Şuan konuşulanlardan ötürü aklımdan geçenler demek. Yani düşünmek ve hissetmek eşdeğer. Sen hissettin ben düşündüm diye bişi yok. Ok? kızgınlık geçince yerini kırgınlık ve pişmanlıklara bırakmakta, bunlar düşünülmek istenmese de düşünülmekte… Öylede sürüp gitmekte. Gelelim diğer bir soruna yaptığım ve halen yapacağım diye korktuğum GaFlar…
Halamın kızını ilk defa görecektim. Bebek beşiğinde uyurken yüzündeki nevresimi kaldırdım bide ne göreyim. Rimel çekilmiş gözlerden bile kıvrık kirpikler. Ve ben bağırmaya başladım. ‘Halaaaa kızının kaşları harika. Kalın, uzun, bitişik ve kıvrık. Maşallah, vuruldum kaşlarına.’ Halam başta gerçekten kaşlarından bahsettiğimi sandı ki bebeğinin yüzüne bakma hissiyatı içine girdi. Bebeğine baktıktan sonra bana nasıl baktı bunu anlatamam ama hemen kirpik yerine kaş dediğimin farkına vardım. ‘Yaaaa yine yaptım aynı şeyi, kirpikleri yani’. Sonra tabi ki mal halime yapılan gülüşmeler ve benim aklımda lise zamanından bir anı.
Çok sevdiğim üst sınıflardan bir arkadaşım ve sınıf arkadaşım oturuyoruz. Konumuz kaş, göz, burun, yakışıklılık, çirkinlik bu tarz bişi olsa gerek. Bende tam çok sevdiğim, gözlerini beğendiğim abimden bahsediyorum. Abim gözümün önünde, çok güzel gözleri var abimin, ne gerek varki o kadar güzel göz erkeğe, o gözler bende olcak falan. Nasıl bişi acaba diye gözümün içine bakarken arkadaşlarım ben yine gafımı yapmıştım. ‘Abimin kaşları sık sık, kalın ve uzun. Çok güzeller ya. O kaşlar bende olcaktı varya… ’ baş harfi bahar olan arkadaşım, bana tuhaf tuhaf bakıp, anlattıklarımı gözünde canlandırır. Ya kalın kaşın neresi güzel der ve ben o an kendime gelirim. Kaş mı ben kirpik demek istemiştim. Tabi bu sadece kaş-kirpik olarak kalmadı. Ayak-bacak kullanımlarım da çok meşhurdur. Uzun zaman olmuştu böyle gaf yapmayalı, halbuki lise yıllarım bunlarla doluydu. Gaflarımın beni özlediğini düşünüyorum. Bi kaç yıldan sonra ansızın yakaladı beni. Utandırdı…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder