07 Kasım, 2010

MaZeReTiM VaR, AsAbİyİm bEN ...

geçen senenin çömlüğünü atlattığıma doğru dürüst sevinemeden bi çok sorunla karşılaşmak harbiden kötü... ev ahalisiyle durumlar zaten vahim... eski ev raiyetine duyduğum özlem de hat safhadayken... ödevlerin bastırması falan derken... bu aralar ha bire acıtasyon yapasım var... haaa bir de bunların üstüne evi toplama telaşı sarmasın mı... eğer  yapmazsam acıtasyonun hakkı kalır üzerimde... sıkıntılı günlere alışmıştım aslında... mutfakta gezen hamamböcükleri ile artık kanka sayılırdım... bozulup duran şohbeni artık görmezden geliordum kısmi olarak... sonunda şohben de düzelmişti... kanka sayısında da epey sayı kaybetmişken nerden çıktı bu evi taşıma... sorumsuz ev sahibimizden kaynaklıydı... öğrenci milleti hep mi eziktir... bu kadar da hor görmeyin please!!!... şeytan diyor ki o adamı burda kötüle, yerden yere vur ama şeytanı dinlemicem bu seferlik... yeni evimiz birinci katta ve güneş görmüyor... elektrikler kesildiğinde kör ebe oynar dururuz artık... saklambaçta iii giderdi aslında... oyunlarımız açık hava oyunları gibi görünsede evdede gayet rahat oynayabilirsiniz... bizzat test ettim, denedim... neyse konumuza dönelim... artıları da var evimizin hakkını göz ardı etmeyelim şimdi... birincisi okula, gittiğimiz, gidebileceğimiz her yere daha yakın... kent kart basmaya gerek kalmıcak... ikincisi çamkıran büfeden uzaklaşmak, paha biçilemez... üçüncüsü odalar daha geniş.... çok zorluorum ama başka artısı çıkmıyor, bu kadar.... yani sinirlerim çokça bozuldu bu ay...  bunları başkalarına da yansıtmak çok kötü bi durum farkındayım ama ... bütün bunları artık blogumu boş bırakmama kararı verdiğim için, aklımdakileri suyu musluktan akıtır gibi akıtmak için yazdım buraya... gecenin bu vaktinde... ev raiyeti uyurkene... yorganın altında bile üşürkene... sürekli tlf a bakıp dururkene yazıverim bari.. dedim ve yazdım gari...

Hiç yorum yok: