çok konuşmaktan çenem, naci'yi taşımaktan kollarım, kemeraltı'nı gezmekten ayaklarım, ödev yapmaktan beynim, tüm gün aç gezip sonra bir anda yemekten midem, bilgisayarla çok haşir neşir olduğumdan gözlerim velhasıl bir çok değerli azam sızım sızım sızlamakta...
'başımı yastığa koyar koymaz uyurum ben' diyen dilimi eşşek arıları sokabilir. hayır yani ne derdim var kendimle, kime ne uyuyup uyumamamdan? bunu söylerken hava mı atmaya çalıyordum acaba? bak ben hemen uyuyorum hey uyku sorunu çeken zavallılar mı demek istemiştim. o kadar mı kötü niyetliydim. Rabbim burnumdan getirdiğine göre, kesin bi art niyetim varmışsa demek ki...
bi de şükrü'ye yorgunluk kahvesi niyetine keyf ettiğimi falan söylemiştim, canı çeksin diye. sonra o hiç canının çekmediğini söylemeye çalışaraktan 'beni hiç tanımamışsın, ayıp, kahve sevmem ben' diyince ben 'neden tanıyayım ne gerek var yani, sen beni tanıdın da ne oldu, boyun mu uzadı. hayır yani ben seni tanısam nolur? zengin mi olcam piyango mu vurcak yoksa len, ne gerek var böyle şeylere hem aramızda iki tanımamanın lafı mı olur' diye diye onu ti'ye aldığımdan mı?
walla anneme saygısızlık falan da yapmadım bugünlerde gerçi anneme saygısızlık yapınca uykum gelmemezlik yapmıyor. o zaman ayak serçe parmağım çarpmalardan seçmeler yaparak, bi yerlerde can çekişiyor.
hayır yani bu kadar canım acırken, uyumayı her şeyden çok düşlerken o bana gelmiyor neden? yaklaşık 1 buçuk saat önce şeyda'ya ben uyuyorum demiştim. acaba ben yalancı olayım diye mi her şey? ki şeyda bu yazıyı görünce hani uyuyodu bu kız yalancıııı diyebilecek biri yani....
bir de derse gitmeyip saat 11lere kadar uyursan yani yaklaşık 10 saat malak gibi uyumuşsam uykumun gelmemesi normal sanırım.
yok yok neden kesin o kahve... evet, kahve sen içilmemesi gereken bir kahveydin. biliyor musun?(ata demirer söyleyişiyle)
31 Ekim, 2012
25 Ekim, 2012
el falıma bakmaca mı desem?
seyircisiz gitar dinletisiydi benimkisi... sizsizliğimi dolduruşum... özleyişim, orada olmak isteyişim, pişmanlığım... bi daha özleyişim. bi daha bi daha işte...
sahip olduklarımı koydum avucuma bir baktım sonra...
her yaştaki insanın unutmak istediği şeyler misali yanlışlarım. mevsimini şaşıran yağmur misali karasızlıklarım. gelipte gidemeyen, vurupta öldürmeyen aşk misali yapışkanlığım var.
kitap arasında unutulan kuru gül misali acizliğim. hiç beğenilmeyen doğum günü hediyesi kadar mutsuzluğum. küçük yaşta çocukluğundan vazgeçtirilen insan misali hissizliğim var.
telefonun derste bangır bangır çalması gibi arsızlığım. kalbin en içinde gömülü olanlar kadar unutulmuşluğum. 3 yaş bencilliği misali sadece benim olsun istediklerim var.
gitar çalarken notasını şaşırmış, tiz sese neden olan işaret parmağı misali pişmanlığım. arkadaşının cüzdanın da taşınan bir vesikalık kadar sevilmişliğim. düşününce içini acıtan eski sevgili misali vazgeçtiklerim var.
sevdiğinden gelen mektubu okurken akıttığın yaşlar misali ağlamışlığım. gecenin kattığı hasret kadar hüzünlerim. gece deminde aklına vuran düşünceler misali düşünülmüşlüğüm var.
bavula tıkıştırılan giysiler misali ezikliğim. yeni doğmuş bebeğin kilosu kadar bilmişliğim. ''o ne özgüven o'' reklamından fırlamış aslında burcumdan kaynaklı güven dolu sözlerim var.
ancak kendime yetecek kadar yalanlarım. gökyüzünden sırdaş bir yıldız seçipte uzun saatler dertleştiğim çocukluğum. oluk oluk akan hüznüne en fazla yara bandı olmuşluğum var.
joo yoo rin misali düşlediklerim. milyonlarca(abartmıyorum) kez dinlediğim şarkılar misali bıkmadıklarım. sevdiğim insanları bir mekanda tanıştırma misali aynı payda da birleştirdiklerim var.
hep kendi istediklerimi direttiğimden bezdirdiklerim. önemsemiyormuş gibi davransam da aslında yürekten önemsediklerim. canım dalağım böbreğim en çokta dişlerim gibi sevdiklerim var.
aniden dudakta beliriveren uçuk misali nefret edilmişliğim. ayağına olmayan güzel bir ayakkabı misali hayıflandıklarım. özleyip özleyip çok özleyipte yanına gidemediklerim var.
arkadaşlarım adına yaptığım onlarca plan misali gerçekleştiremediklerim. çok sevmekten oluyor hep bunlar der gibi didiştiklerim. derse girmeyip okulun bahçesinde ders çalışmak gibi bir de salaklığım var.
gecenin bir körü yazılan bu yazı misali hala söyleyemediklerim de var.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)